İzmir’de, HDP’nin eski İzmir İl Eş Başkanı Vedat Çınar Altan, “PKK/KCK terör örgütüne yardım etmek” ve “Terör örgütü propagandası yapmak” suçlarından toplam 3 yıl 4 ay hapis cezası aldı. Altan, her zamanki gibi suçlamaları reddetti ancak mahkeme, söze değil kanıta baktı.

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen kapsamlı soruşturma neticesinde, 6 Ekim 2023’te HDP İzmir İl Başkanlığı ile Konak ve Buca ilçe binalarında operasyon düzenlendi. Sözde siyaset yapmak bahanesiyle terörün gölgesinde faaliyet gösteren HDP’lilerden Vedat Çınar Altan, Berna Çelik ve Nihat Türk gözaltına alınıp tutuklandı.

Teröristler ifade özgürlüğünün arkasına sığınıyor

Soruşturma sonucunda, bu isimler hakkında “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçlamasıyla ağır cezalar istendi. İddianamelerde, Altan’ın terör örgütü MLKP’nin propagandasını sosyal medyada yaptığı ve PKK tarafından organize edilen eylemlere katıldığı açıkça ortaya kondu. Yani “ifade özgürlüğü” masalına sığınanlar, aslında terör aparatlarının sahadaki uzantıları gibi çalışıyordu.

Gizli tanık dinlendi

Gizli tanık “Dokuz”, Altan’ın gençleri örgüte kazandırmaya çalıştığını, PKK’nın terör örgütü olmadığını savunduğunu ve HDP İl Başkanlığı’nda üst düzey PKK yöneticileriyle toplantılar yaptığını beyan etti. Yani sözde “siyasi parti” tabelası altında terörle arasına mesafe koyamayan değil, adeta köprü kuran bir yapıdan söz ediyoruz.

Sanık Altan, yargılama boyunca inkâr taktiğini sürdürdü ve beraatini talep etti. İnkâr etmek kolay, delilleri çürütmek ise imkânsızdı.

Ceza 1 yıl 3 aya düşürüldü

Mahkeme heyeti, Altan’a önce 2 yıl 1 ay terör örgütüne yardım suçundan, ardından 1 yıl 6 ay propaganda suçundan ceza verdi. Yargılama sürecindeki “iyi hal” gösterisi nedeniyle ikinci ceza 1 yıl 3 aya düşürüldü. Hukukun sabrına bakın ki, verilen cezalar bile yapılanların ağırlığını tam yansıtmaktan uzak!

Bugün bir kez daha görüldü ki; şiddeti, ayrımcılığı ve ihaneti “siyasi faaliyet” diye sunmaya çalışan zihniyet, eninde sonunda adalet duvarına çarpıyor. İyilik ayağa kalkarken kötülük kıvranmaya mahkûmdur.

Bu karar, terörle arasına mesafe koymayan her yapıya açık bir mesajdır:
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, teröre ve terörün sivil görünümlü iş birlikçilerine asla göz yummayacak!